Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, çeşitli ziyaretler için geldiği Kayseri’de, Kadir Has Kongre ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen ‘Çevre, İklim, Turizm ve Medya Konferansı’na katıldı. Bakan Özhaseki, konuşmasında, “6 Şubat’ta 9 saat arayla 2 tane dehşetli deprem yaşadık. Bin yıllık Anadolu medeniyet serüvenimizde karşımıza çıkabilecek en büyük felaket buydu. Bu ülke ve bu insanlar bundan daha büyük bir felaketle karşılaşmadılar. 18 ilimiz etkilendi. 14 milyon insan da zarar gördü. Yaklaşık 680 bin konut ve yaklaşık 170 bin iş yeri yıkıldı, hasar gördü veya yıkılmak üzere sırasını bekliyor. Maddi hasar 100 milyar doların üzerinde. Böyle büyük bir zararın yanı sıra elbette ki bu işin bir de manevi hasarı ve içimizde oluşturduğu acı var. Bunu zaten para ve pulla ölçmek mümkün değil” diye konuştu.
‘YAKLAŞIK 100 BİN ÇELİKTEN EV YAPACAĞIZ’
Deprem bölgesinde yapılan çalışmalara değinen Bakan Özhaseki, “AK Parti iktidarı olarak mart- nisan ayları gibi rezerv alanlar tespit ederek, sağlam zeminler bulup inşaatlara hızla başladık. Şu anda başlanmış olan inşaatlarımızın sayısı yaklaşık 200 bin. Yeniden şehir merkezleri inşa etme kararı aldık ve inşaatları başlattık. Bir taraftan da köylerimizde çelikten evler yapmaya başladık. Yaklaşık 100 bin çelikten ev yapacağız. Bunların ihalelerini de çıkardık. Yeni bir teknoloji yalıtımı açısından, bizim bildiğimiz klasik usullerden çok daha faydalı ve verimli. Vatandaşlar evlerini yerinde dönüştürmek isterlerse bizler onlara destek verelim dedik. 245 bin kişi bize müracaat etti. Şu anda işlemlerini yaptırıyorlar. İlk ihaleleri bitti” ifadelerini kullandı.
‘ANA MUHALEFETİN HUYU HİÇ DEĞİŞMEYECEK’
Ana muhalefeti eleştiren Bakan Özhaseki, “200 bin evin yapımına başladık. 6 ay içinde 100 bin civarında köy evimizi bitireceğiz. Yeni başlattığımız yapıları da en geç 1 sene içinde bitireceğiz. Böylelikle herkesin hakkını vererek, yaralarını sararak ve zararlarını tazmin ederek bu işin içinden çıkacağız. Geçenlerde ana muhalefetin yeni genel başkanı birtakım rakamlar veriyor. Vallahi şaşkınlık içinde izliyorum. Demek ki bizim ana muhalefetin huyu hiç değişmeyecek. Biri gelecek, biri gidecek ama yalan yanlış rakamlarla, dezenformasyonla böyle hayatlarını devam ettirecekler. Halbuki beni arasalar, emin olun, bütün bilgi, belge, ihale ve dokümanları kendilerine gönderirim. Bundan kolay bir şey yok. Fakat arayan yok, çünkü işlerine gelmiyor. Zaten seçim öncesinde vatandaş kime güveneceğini iyi biliyor” dedi.
‘ÇALIŞMALARI YERİNDE İZLİYORUM’
Deprem dönemiyle ilgili konuşan Bakan Özhaseki, “O dönemde genel başkan yardımcısıydım. 810 belediyemiz var. Tamamını deprem bölgesine sevk ettik. Ana muhalefet sadece deprem bölgesine özel jetlerle gelip, oralarda indiler. Yanlarında 20-30 tane kamerayla selfieler çekildiler. Oradan resimler atıp, deprem turisti olarak dönüp gittiler. Vatandaş bunu çok iyi gördü. Bütün deprem bölgelerinde çok yüksek oranda oy aldık. Şimdi bize düşen, bununla övünmek değil. Bunun hakkını yerine getirmek. Onun için günlerdir deprem bölgelerinde geziyoruz. Yapılan çalışmaları yerinde izliyorum. Yeni kaynak oluşturmaya gayret ediyorum. İnşallah biz bunun altından kalkacağız” diye konuştu.
‘EĞER DÜNYANIN ISISI 2 DERECE ARTARSA, RESMEN KRİZLER BAŞLAR’
İklim konusuna da değinen Bakan Özhaseki, şöyle konuştu:
“Günümüzde yükselen değerlerden birisi çevre. Özellikle sanayi devrimiyle birlikte insanoğlu çok üretmeye başladı. Çok ürettikçe çok tüketmeye başladı. Çok tüketimin neticesinde kirlilik meydana gelmeye başladı. Gökyüzündeki karbon miktarı son yüz yıl içerisinde neredeyse yüzde 50 arttı. Bu durum dünyanın ısısını ortalama 1 dereceyi geçen oranda etkiledi. Eğer dünyanın ısısı 2 derece artarsa, resmen krizler başlar. Bir taraftan, ‘100 milyon metrekare yeşil alan, millet bahçesi yapacağız’ diye sloganla hareket ettik. Şu anda 70 milyon metrekareyi yakaladık. Bir taraftan özellikle yeşil onların yanı sıra bizim ‘yutak’ alanlar diye tarif ettiğimiz karbonu emen alanları çoğaltmaya çalışıyoruz. Yüzde 12’lerdeyiz. Hedefimiz yüzde 17’lere kadar çıkabilmek. Bunun gibi evsel atıklarımızın arıtılması noktasında bizim 20 yıllık iktidarımız döneminde yüzde 35’lerden şu anda nüfusun yüzde 90’ının kullanmış olduğu ve dışarıya attığı kirli suları arıtarak ve temizleyerek tabiata veriyoruz.”